Zeynep'in Günlügü



  Ben Zeynep Yılmaz'ım!..


 Dante Alighieri şöyle demiş; Gurur, kıskançlık ve hırs insanların kalplerini ateşleyen üç ateştir.
Ne güzel demiş Sayın Dante... Eehh günlükçüğüm sen de biliyorsun bir Zeynep Yılmaz'ın üç vazgeçilmezi; Gurur, hırs ve asilik!.. Bir de Kerem'in baklavaları var ama konumuz o değil şimdi.. Jane şıllağına gelirsek. Baştan söyleyim ben onu kıskandığım kabul etmiyorum! Bir İkizler kadını olarak zihnim sürekli olarak orada burada ( özellikle Jane şıllağında ! ) dolaşıyor olabilir.. Kerem'in sürekli okuldan çıkıp gitmelerini, telefonlarıma cevap vermemelerini paranoya hikayelerime bağlıyor da olabilirim. Ama asla o şıllağı kıskanmıyorum ben! Özellikle Kas Hayvanı'na kabul ettiremiyorum bunu. Sürekli "Jane'i mi kıskanıyorsun sen? Kıskanmıyorsun değil mi? Emin misin?" diye beni çileden çıkartacak sorular soruyor.! Bir kere o sarışın çiyan güzel bir şey olsa neden Kerem onu bıraksın? Değil mi.. Hadi bıraktı diyelim, neden geri dönmüyor? Çünkü ben varım! Sonuçta benim bir kaç kadına beden olduğumu unutma Sayer! Bunları sınıflandırmak için gerekli olan yüksek matematikle uğraşıp uğraşmamak sana kalıyor ama..
 ... Zaten onu hiç sorma Günlük! Öküz işte. Hayvana kıskançlık etki etmiyor ki. O kıskançlık duyguları tam karnının üstün de olduğunu tahmin ettiğim baklavalarına çarpıp bana geri dönüyor. Ben kıskançlıktan delirirken o rahat rahat cool bir şekilde takılmaya devam ediyor. Yağmur'u güya Bora (!) gibi arattırıp kıskandırmaya çalışıyor.. Yok! O da olmuyor. Tiyatro klübün de gerizekalı Sedat'ın saçma sapan bir tutkulu (!!) ki ne tutkulu hiç sorma.. Bir oynunu oynuyorum. Adam bana sarılıyor, öpüyor. Ona da bir şey söylemiyor. Hatta ben gitmeyim dedikçe "Kesinlikle gitmelisin, çok yeteneklisin." diye dayatıyor. Ya anlamıyorum gerçekten.. Sen Kerem Sayer değil misin? Hani nerede o okula ilk geldiğin de ki Kerem? "Kerem Sayer is back!" derken iyidi ama. Bence sen "is" ile "back" arasında sıkışıp kalmışsın. Tam back'leyememişsin orayı canım!
 Ama asla pes etmeyeceğim! Ben sevgilimi ruh hastası Melis'e kaptırmamışım, o sarışın şıllağa hiç bırakacak değilim.. Konuşabileceğim hiç bir yerde sessiz kalmadığım gibi, yardım edebileceğim hiç bir yerde başımı çevirip geçmeyeceğim gibi ( ki bunu Bay Gerizekalı Aksel'e yardım ederken gördük ), koşabildiğim hiç bir yerde yürümeyeceğim gibi, sevgilimi de sana bırakacak değilim..! Okey Jane'ciğim(!)
 RIVEROL şöyle demiş; "Söyleyen ve haykıran kıskançlık daima beceriksizdir. Susan kıskanç bir kadından korkmalı." Ben de susup kozlarımı oynayacağım ve arkama yaslanacağım. Geriye sadece kıskançlıktan oturup baklavalarını yediğin günü bekleyeceğim Kerem Sayer..!

  Zeyno'dan Not; Yazım da kullandığım gif için Tumblr'dan "senbenletassakmigeciyon" a çook teşekkürler! Öpüldün :*


 --------------------------------------------------------------

   Kas hayvanı!
   Öküz!


   Kusura bakma günlük sana bugün "Sevgili günlük" diye başlayamadım. Hep o Kerem öküzü yüzünden!
Yoksa ben istemez miyim Kerem'le geçirdiğim o muhteşem dakikaları sana anlatmayı. Ama o bay kas yığını yüzünden kulaklarımdan duman çıkacak neredeyse..
   Neden bu kadar sinirlisin dediğini duyar gibiyim..
Sen sevgilinle vakit geçirmek için evine gitsen ve odasında yarı çıplak, sadece bir havluyla dolaşan aşırı güzel, sarışın bir taşla karşılaşsan ne yaparsın?! Bir Zeynep Yılmaz on kaplan gücünde üstüne atlar.. Ama ben sadece şaşkın iki adet gözle kızı süzmekle yetindim! Bir de otuz iki diş sırıtıp "Hi" demesi yok mu! Aptal sarışın işte..
 Hayır bir de güzel bir şey olsa. İncecik sopa gibi bacaklar, sarışın süpürge gibi saçlar.. Neresi güzel Allah aşkına?.. Kerem'in o kızla ne işi olabilir? Onu geçtim Dilan bile ondan daha güzel.. Yani Dilan olmasa bile Melis daha güzel durur yanında.. Herhalde, yani.. Belki...
 Off! Tamam kabul ediyorum taş gibi hatun! Hayır bir de en yakın arkadaşım dediğim Yağmur çarpıyor bunu yüzüme. "Kız da baya güzelmiş.." diyor gözümün içine baka baka.. Ben Dilan'ın Can'ı ayartma işlerinde "Aferim kıza, bak bir Dilan olamadın Yağmur." diyor muyum? Demiyorum!
   Peki tescilli öküz Kerem'e ne demeli? Sen evsiz sokakta kalmış kediye bir kap su koymayan kas yığını, gitmiş kızın evi olduğu halde, sırf korkusundan (!) onu eve almış. Neymiş efendim; evde kalırsa eski sevgilisi gelebilirmiş.. Sen onu git Sedat'a anlat. Ancak o inanır buna!
  Bak yine sinirlendim.. Neyse ben gidip o şıllağa daha neler yapabilirim, düşüneyim biraz.! Gerçi bu konularda Melis'le iş birliği yapmak gerek ama.. Sonuçta psikopatlık hakkında F sınıfında ki Psiko Merve'yi bile geçti!
    Hepsi senin yüzünden Kirim! Sindin nifrit idiyirim!
                                                                                                           Gölyazı Elma'sı!..
 


 Selam ConCoon'larr.. :)) Kerem'in günlüğünden sonra bir de olaylara Zeyno'nun gözünden bakalım dedim. Valla kız haklı! Kıskanç bir kadın 10 kaplan gücündedir!.. 
Öpüldünüz Sayer Concon'ları! Mucck! 

Gizli Admin'den not;  Altına not yazmadığım her yazı benim kendi yazımdır. Diziyle veya senaristlerle hiç bir alakası yoktur.

1 yorum: