6 Mart 2014 Perşembe

Kerem'in Günlügü..



     Selam kardeşim.. 
  Sana "sevgili günlük" diye bir saçmalıkla başlamayacağım tabii ki. Zeynep bile o gün yatağının üstünde gördüğüm defterine böyle başlamıyordur! Ki o başlasa bile bir Kerem Sayer böyle bir şey yapmaz. Biliyorsun ;)
 Her neyse, asıl konumuz Melis ve Aksel! O iki baş belasını geçen gün kantinde otururken gördüm. Melis'in ağzının içine bakıyor resmen herif! Zeynep ve benden uzak durmasını sağlasın da ne yaparsa yapsın! Melis'in zaten tedaviye ihtiyacı olan bir ruh hastası olduğunu biliyorsun. Zeynep'i tüm okulun karşısında rezil etmesinin hesabını tam Kerem Sayer'e yakışacak bir biçimde aldım. Aynen öyle kardeşim.. Kerem Sayer cazibesini kullanarak. ;) Gölyazı Elması'nın da dediği gibi bütün "concon(!)"lar nasıl benim ayağıma geliyorsa Melis'de aynen öyle geldi. Zaten hiç şaşırılmayacak bir durum! Kızda ki yüzsüzlüğü anlayamıyorum bir türlü.. Yüz kere kovsam da başımdan her defasında yeniden geliyor. Onun yüzünde Cihan hocadan işittiğim lafları saymıyorum bile! Onun da suyu kaynadı ya neyse. Dua etsin Zeynep'in babası yoksa o okulda onu da o ruh hastası kızını da bir saniye bile barındırmam!
  Aksel itine gelince... Bana oynadığı o oyunu ona öyle bir güzel yedireceğim ki. Kiminle dans ettiğini farkında değil! Kerem Sayer'le uğraşmak ne demekmiş anlasın.. Babasının manitasıyla yatıp kalktığını bildiğimi unuttu galiba şerefsiz! Elimizde o kozda var ama ben bunu kendi yöntemlerimle halledeceğim kardeşim.. Boşuna yüklenmiyoruz o kum torbasına.! Zaten geçen gün hıncımı ondan çıkarıp patlattım. 
  Şimdi gidip yumruklanmayı bekleyen yeni, sıfır kum torbamın yerine Aksel itini koyarak baklavalarıma bir yenisi daha ekleyim... ;) 


  Sıkılmaktan bile sıkıldığım dakikalarda açtım blogumu ve size Kerem Sayer'in ağzından kısa bir günlük yazdım..  Görüşürüz Sayer People.. Mucck! 

Gizli Admin'den not;  Altına not yazmadığım her yazı benim kendi yazımdır. Diziyle veya senaristlerle hiç bir alakası yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder